Salı, Mart 11, 2025
Google search engine

Otoriter Yönetimler ve Nükleer Tehdit! / Basın Açıklaması

Yıllardır kamuoyu, yaşam savunucuları, bilim insanları, meslek odaları, dernekler, kuruluşlar ve içinde NKP gibi yapıların da olduğu oluşumlar, nükleer santralların risklerinden ve oluşturduğu tehditlerden doğabilecek felaketlere dikkat çekiyor. Bu doğrultuda mücadele veren kesimlerin son yıllarda nükleer tehditlerin daha öne çıktığına işaret etmeleri mesnetsiz bir iddia olmaktan öteye çoktan geçmiş durumda. İnsanlık fillerin tepişmesinden doğacak akıl almaz zararlar ve tahribatlara katlanmak zorunda değildir.

Günümüzde, finans kapitalizmin geçiş yaptığı otoriter ve baskıcı yönetim tarzının zaman içinde güç zehirlenmesi yaşayarak kamuoyu istek ve beklentileri, denetim mekanizmaları, hukuk, adil gelir dağılımı, düşünce özgürlüğü, basın ve haber alma özgürlüğü gibi çok temel hakları büyük ölçüde tahrip ettiği ve bu tarz yönetimlerin ve yöneticilerin hızla arttığı bir dünyada yaşıyoruz. Bunun sonucunda aklın, bilimin ve modern devlet işleyişi aygıtlarının da devre dışı kaldığına üzülerek tanık oluyoruz. Aklın ve bilimin devre dışı kalmasının hazin sonuçlarından birisi de otoriter yöneticilerin yakın ve uzak coğrafyaları güç devşirme uğruna mahvetmekten çekinmediği manevralarıdır.

Akıllara Zarar İşler!

Bir taraftan Ortadoğu, diğer taraftan kuzeyimizdeki çatışmalı ortamlara müdahil/dahil olmaktan çekinmeyen Osmanlı yayılmacılığı heveslisi bir iktidarın ülkemizi sıcak bir çatışmaya sokması durumunda Akkuyu ve olası Sinop nükleer tesislerinin de hedef alınabilmesi yeni bir risk ve tehdit kaynağı olarak görülmelidir. Bu risklerin diğerlerinden en önemli farkı kontrol edilemez olması, sonuçlarının yıllarca geçmemesi ve sinsi olmasıdır.

Yaşam Savunucularının Çağrısı Nükleer Tehditlere Karşı Birlikte Mücadele!

Geçtiğimiz yıl ağustos ayında Zaporijya nükleer tesisine yönelik dron saldırısından sonra dün de Çernobil Nükleer tesisinin 1986 yılında zarar gören ve devre dışı bırakılan 4. reaktörünün çelik koruma zırhına bir dron saldırısı gerçekleşmiştir. Rusya ve Ukrayna her iki saldırıda da birbirlerini suçlamaktadır. Yaşam savunucuları kimin ya da kimlerin saldırılarda parmağı olduğundan daha fazla nükleer santralların risk ve tehdit olarak barındırdığı potansiyele dikkat çekmektedir. Bizler Nükleer Karşıtı Platform bileşenleri olarak, dünya kamuoyunu sonumuzu getirme potansiyelin sahip bu riske karşı hep birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz.

Karbon salımı olmayan sonsuz enerji kaynağı olarak lanse edilmeye çalışılan nükleer enerji yalanlarına inanılmamalıdır. Nükleer santrallara yapılacak yatırımların çok daha az bir kısmıyla enerji dönüşüm teknolojilerinin ekonomik, ekolojik ve daha uzun süre kullanımına yönelik araştırma geliştirme programlarına ayrılacak kaynaklar insanlığın uzun vadeli ihtiyaçlarına çözüm getirebilir. Nükleer ekonomik değildir, ekolojik değildir, yerel değildir ve risksiz de değildir. Aksi bütün söylemler kandırmacadır.

  • Nükleer Silahlar İmha Edilsin!
  • Nükleer Güç Santralları ve Tesisleri Kapatılsın!
  • Dünya Savaş Çığırtkanlarının Kaprislerine ve Hırslarına Kurban Edilemez!

Nükleer Karşıtı Platform

                                                                                                       17.02.2025

Related Articles

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Son Eklenenler